Ülkemizin gelişimi açısından okur yazar olmak önemli bir yer tutmaktadır. Okur yazar olmak, Türkçeyi bilmek, yazabilmek anlamında değil, araştırma yapmak, kitap okumak, düşüncelerini iki kelime ile de olsa kağıda dökebilmek olarak anlamamız gerekiyor. Ülkemizin temel sorunlarından hatta en önemli sorunlarından birisi okumama alışkanlığıdır.
Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman hemen hemen tamamında okuma oranları çok yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Özellikle Avrupa, Amerika, Japonya gibi ülkelerde okuma kültürü yerleşmiş durumda. Türkiye'de ise bunun tam tersi olarak okumama kültürü yerleşmiş durumda. Okumayan, araştırmayan bir milletin ilerlemesi, üretmesi mümkün değildir. Millet olarak okumamamızın bir çok sorun çıkardığını göremiyoruz ne yazık ki. Okumama sebebi olarak insanların birçoğunda kitap fiyatlarının yüksekliğinden söz ediliyor. Halbuki bu gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Bugün baktığımız zaman milyonlarca insan yılda bir kitap dahi okumamakta, bunun daha kötü olanları da var ne yazık ki hayatı boyunca hiç kitap okumayan insanlarımız var. Okumadan ilerleyemeyeceğimizi bilmemiz gerekir, okumak isteyen insan için engel yoktur. Herkesin elini vicdanına koyup düşünmesi gerekiyor artık. Harcamalarımızdan kısarak haftada bir kitap hadi olmadı ayda bir kitap alamaz mıyız, yine alamaz mıyız diyorsanız kütüphaneler var buralardan ücretsiz bir şekilde kitap temin edebiliriz. Fakat burada temel sorun şu ki bazı bahanelerin arkasına sığınıyoruz. Bu bahaneler genellikle maddi, zamansal olmakta. Hiçbir bahaneye sığınılacak bir durum yok. Bu alanda herkes realist bir şekilde kabullenmeli bunların bir bahane olduğunu. Şimdi biraz da okumamamızın doğurduğu sonuçlara bakalım.
Okumayan insan başka bir insandan bilgi alır. Bu isteyerek veya istemeyerek gerçekleşebilir. Başkasından elde ettiği bilginin ise doğruluğu şüphelidir. Fakat doğruluğunu bilemezsin. Çünkü senin bir bilgi birikimin yoktur ve daha da ötesi hala başkasından aldığı bilginin doğruluğunu araştırmaya dahi ihtiyaç duymamaktadır. Hazır bir şekilde televizyon veya internetten yayınlanan bir yazının doğruluğunu okuyup araştırmadan doğru kabul edip beyinlerimize işliyoruz. Bunun adı akıl tutulmasıdır, daha ağır ifade edersek eğer akıl yoksunluğudur. Okumamamızın bir çok alanda ülke ve millet olarak bizlere zarar verdiğini görmemiz gerekir, bu bir çok alanda geçerli. Tarihi bilmeden tarih konuşuyoruz insanlara saldırıyoruz veya hainleri savunuyoruz, bunları çoğaltabiliriz. Siyaset, din, sanat, toplumsal bir çok alanda bilmeden, okumadan, araştırmadan konuşmaya devam ediyoruz.
Milletçe yapmamız gereken yaratıcı gücün bize vermiş olduğu insanlığın ayırt edici özelliği olan aklımızı işletmemizdir. Okumalıyız ki insanlığımız yaşayabilsin, okumalıyız ki bilgi birikimimiz artsın, okumalıyız ki yanlış bilgilerden arınalım, okumalıyız ki ülkemize faydamız dokunsun, okumalıyız ki çocuklarımıza geleceğin kültür meş'alesini miras olarak bırakabilelim.
AYAZ ALBAYRAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder