Ülkemizin bölücü terör ve yobaz terörü ile mücadele içerisinde bulunduğu şu dönemde başkanlık sistemini gündeme getirmek bir yandan toplumu ikiye ayırırken bir yandan da emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ sürmektedir.Bütün olarak teröre ve emperyalizme karşı tavır alan milleti "ever" veya "hayır" şeklinde ikiye bölmek bulunduğumuz şartlar içerisinde ülkeye büyük zararlar veriyor ve verecektir de .Bununla birlikte Amerika şu anda yaşanan kutuplaşmadan gayet memnun olmakla birlikte 16 Nisanda çıkabilecek olası bir evet çoğunluğu ile birlikte amacına bir adım daha yaklaşmış olacak .
Topluma neden hayır dememiz gerektiğini dikkatli ve etkili bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Nasıl ki hayır diyecekleri terör örgütünün yasal uzantısı ile birlikte yan yana göstermek yanlış bir algı operasyonu ise aynı şekilde evet diyecek kesime aynı veya benzer bir dille yaklaşmakta bir o kadar yanlış olacaktır.evet diyecek vatandaşların içerisinde özellikle milli duyguları yüksek insanlara anlatmamız gereken bir çok konu var.
Mevcut sistem içerisinde yanlışlıklar ve bozukluklar olduğunu ileri sürüp "tek başlı" bir sisteme geçişin yanlışlıklarına değinmekte fayda var.Bizlere sunulan başkanlık sistemi ile gazi meclisinin yetkisi alınıp tek bir kişiye veriliyor ve bu meclisin sadece görünürde var olmasına sebep olacak.seçilen başkan kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisine sahip oluyor ki bu meclisin alması gereken bir yetkidir.şu soru akla gelebilir , şu anda mevcut sistemde de kararname çıkarma yetkisi var .Evet doğru şu anda mevcut sistemde de var yalnız önemli bir fark var ki oda şu olağanüstü hal ilan edildiği takdirde bu yetkiyi kullanabiliyor cumhurbaşkanı ve de meclisin olağanüstü hali ilan etmede onay vermesi gerekiyor.gelmesi istenen sistem de ise meclisin onayı hiç bir şekilde gerek olmaksızın başkan kararname çıkarma yetkisine sahip olacak .Buda ister istemez "tek kişilik" bir yönetim anlayışını getirecektir.
Neden hayır dememiz gerektiği yönünde ki bir diğer konuda seçilen başkanın ülkeyi federasyonlara ayırma ihtimalinin eline veriliyor olması.Seçilecek başkan çıkıp ta ülkeyi 5 farklı eyalete bölüyorum ve yerinden yönetimler kuruyorum dediği takdirde buna itiraz edebilecek mekanizmaların olmayışı bu ülkeyi felaketlere götürebilir..Sonuçta gelmesi istenen sistemde başkanın kararname çıkarma yetkisi olacak ve bu kararı alabilir kimsede yasal olarak itiraz hakkına sahip olamaz.
Başkanın yurt dışına çıktığı durumlarda yerine kimin vekalet edeceği de bir diğer muamma konulardan .18 madde içerisinde başkanın kaç yardımcısı olacağı belirtilmemiş ancak cumhurbaşkanının sözlü olarak bir veya iki olacaktır dediğini biliyoruz sadece .Başkanlık sistemi geldiği takdirde başkan yurt dışına çıktığında yerine vekalet edecek başkan yardımsısı da başkanın yetkilerine sahip olacak , burada şu soru akla geliyor ;15 temmuz 2016 darbe girişiminde gördük ki cumhurbaşkanının yaveri dahi amerikancı cemaatin faaliyetleri adına en yakınına kadar sızmış ,iken başkan yardımcısının aynı faaliyetlerde bulunup vatan millet aleyhine faaliyetlerde bulunmayacağına dair bir garanti veriliyor mu?Kesinlikle verilmiyor .Bunun için hayır demeliyiz ,bunun için tek adamlı , tek kişili , meclisin yetkilerinin elinden alındığı bir sisteme hayır demeliyiz.
Gelmesi ,istenen sistemdeki yani yeni anayasa diye önümüze getirilen 18 maddeye baktığımız zaman seçilme yaşının 18' e indirildiği görülüyor.Yine sormamız gerekiyor 18 yaşında kimin çocukları milletvekili seçilecek?karsta hayvancılık yapan Mehmet amcanın çocuğumu yoksa İzmir'de tarım ile uğraşan Ayşe teyzenin kızımı ?milletvekili seçilecek kişi yine burjuva kesiminden yani tepeden yani parası olanın evinden çıkacak .peki 18 yaşında seçilecek milletvekili askerliğini ne yapacak?yapabilecek mi ?yoksa askerlikten muaf mı tutulacak bu seçilecek burjuva kesimin milletvekili ?(erkek olduğunu varsayarak )
Yukarıda saydığımız nedenler ve yazının daha fazla uzamaması adına sayamadığım nedenlerden ötürü hayır demeliyiz ve evet diyecek insanları uyarmamız gerekmektedir.Uyarımıza yaparken , neden hayır dememiz gerektiğini anlatırken kullandığımız dile özen göstermeliyiz .Doğu Perinçek'in de söylediği gibi "Direniş gibi parlak laflarla çevrenizdeki solcuları gaza getirebilirsiniz , ama AKP ve MHP seçmenini ikna edemezsiniz."bu yüzden evet de desek hayır da desek hepimizin bu ülkenin vatandaşı olduğunu birlik beraberlik içerisinde olmamız gerektiğini unutmadan güzel bir üslup ile birbirimizle konuşabilmeliyiz.
AYAZ ALBAYRAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder