KATEGORİLER

13 Temmuz 2016 Çarşamba

DİL GERÇEKLERİ

  Tarihe göz attığımızda karşılaşacağımız temel noktalardan bir tanesi köklü milletlerin , bağımsız , hür yaşayabilmeleri için kendi öz dillerinin olması zorunluluğudur.Dili yaşamayan bir milletin tarihte ve gelecekte var olabilmesi mümkün değildir.günümüzde baktığımız zaman Almanların Almanca, İngilizlerin İngilizce, Fransızların Fransızca , Rusların Rusça  konuştuklarını görürüz.yani köklü milletlerin kendilerine ait bir dilleri vardır.bu milletler gibi tarihi çok büyük zaferlerle dolu bir millet olan Türklerin de kendine ait bir dili var.
   Toplumda karıştırılan ve sorunların çıkmasına sebep olan nokta ise konuşulan dil ile alfabenin birbirine karıştırılmasıdır.Bugün Rusya'da Rusça dili ile konuşulmaktadır , kullandıkları alfabe ise Kiril alfabesidir, İngilizler , İtalyanlar , İspanyollar ,Fransızlar gibi batılı devletler ise Latin alfabesini kullanmaktalar.Alfabe dili belirtmemektedir .Kullanılan alfabe ne olursa olsun bizim konuştuğumuz dil Türkçedir.keza tarihten örnekler verecek olursak Türkler ilk defa 38 harfli Orhun alfabesini kullanmıştır ve konuşulan dil Türkçedir, daha sonra Uygur alfabesini(Sogd) kullanmıştır ve konuşulan dil Türkçedir, Türklerin İslamiyeti kabul edişi ile birlikte Arap alfabesi kullanılmaya başlanmıştır ve yine konuşulan dil Türkçedir.Yani dil alfabeden bağımsızdır. Konuşma dilinde alfabenin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
  Gazi Mustafa Kemal Atatürk daha kurtuluş savaşı zamanında çok yakın arkadaşlarına Dil Devriminin bir gün gerçekleşeceğini söylemiştir.Dil Devrimi neticede 12 Temmuz 1932 yılında gerçekleştirilmiştir.Dil Devrimi gerçekleştirilene kadar bir çok çalışma yapılmıştır.1932 yılından itibaren çalışmalar iyice hızlanmakla birlikte Türk Dili Tetkik Cemiyeti kuruldu.bu cemiyet'te çalışan Dil Bilimciler Anadolu'da halkla buluşarak Türk dilinin unutulmaya yüz tutmuş kelimelerini çıkardılar ortaya , yüzlerce kitap taranarak öz türkçe kelimeler arandı , Yabancı kökenli kelimeler yerine öz türkçe kelimeler arandı , bir örnek verecek  "hediye" kelimesinin yerini "armağan" aldı.
  Dil Devrimi ile çok şey kazandı bu memleket Medeniyetin batıda olduğu bir dünya düzeninde bir değişiklik yapılacaksa bu değişikliğin bizi batıya yaklaştırması gerekirdi ve gazi'de tam olarak bunu gerçekleştirdi.Dil bir milletin hayatında çok önemli yer teşkil etmektedir Çünkü Bilim , sanat , spor vb. merkezi Batıda bulunmakta idi.
  Burada değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise Dil Devrimi ile birlikte tarihimizden ve dinden uzaklaşma yaşadığımızı iddia eden bir kesim mevcut.bu kesimin söylediklerine göre kuranı anlayabiliyorken , okuyabiliyorken latin alfabesine geçişimiz ile birlikte bu durumun ortadan kalktığını söylemekteler.Bu iddia gerçeği hiç bir şekilde yansıtmamaktadır.şöyle ki kuran dili arapçadır bizim konuştuğumuz dil ise türkçedir daha da açacak olursak bugün latin alfabesini kullanmamıza rağmen ingilizce , fransızca veya almanca'yı nasıl ki konuşamıyor isek arap alfabesini kullanırken de arapçayı anlayamıyorduk.Arapça ile aynı alfabeyi kullanıyor olmamız Arapçayı anlayabiiliyoruz anlamına gelmemektedir.
 Gazi Mustafa Kemal Atatürk Büyük fedakarlıklar göstererek çok kısa bir süre içerisinde Dil Devrimini gerçekleştirmeye çalışmıştır ki 1932-1938 yılları arası Dil Devriminin oturması açısından harikulade başarılı geçen yıllardır.Gazi kendi el yazısı ile bir de Türkçe Geometri kitabı yazmıştır.bu kitap ilk defa modern anlamda Türkçe yazılan geometri kitabıdır.2016 yılında kullanılan dik açı , üçgen, İkizkenar , çember, teğet gibi daha onlarca kelime hep Gazi'nin yazmış olduğu kitaptan bizlere mirastır.
  Yazımı Atatürk'ün Dil ile ilgili bir sözü ile bitirirken Türk gençliğine emanet ettiği tüm miraslarına sahip çıkmamız gerektiğini unutmamamız gerekir.
   "Milli his ve dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir.Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında(gelişim) başlıca müessirdir.Türk dili dillerin en zenginlerindendir;yeter ki bu dil şuurla işlensin.Ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti , dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
                                          İSMAİL CEM BÜYÜKÇAPAR
 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder